Eskişehir Diş Tedavisi

Gerçek diş görünümüne sahip birçok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Aynı zamanda estetik açıdan güzel görünüme sahip olmanızı sağlayacak diş tedavi yöntemleri şunlardır;

1)Ortodonti

Ortodonti, uyumsuz ve çarpışık dişlerin teşhis ve tedavisi ile ilgilenen diş hekimliği branşının uzmanlık alanıdır. Hastaların yaşı göz önünde bulundurularak, üst çene ve alt çene uyumsuzlukları tedavi yöntemine karar verilir. Ortodonti tedavisi başta küçük çocukların çene gelişimi için dişlerin doğru pozisyona gelmesine yardımcı olur. Aynı zamanda yetişkinlerin, dişlerinde çarpıklık gibi de çene ve yüz problemleri ortodonti ile tedavi edilir. Ortodonti tedavisi estetik nedenler ve sağlık sorunlarını önlemek için ortodonti uzmanları tarafından yapılır. Aynı zamanda diş eti çekilmesi ve diş kayıpları gibi problemlere de ortodonti tedavisi uygulanır. Ortodonti tedavisi uygulanırken farklı cerrahi branşlardan ve diş hekimliğinin yan dallarından yardım alınabilir.

2)İmplant

İmplant, kaybedilen dişlerin tedavisinde çene kemiğinin içerisine yerleştirilen titanyumdan yapılmış vidalardır. Çene kemiğine takılan vidaların üzerine diş protezi yerleştirilir. İmplant tedavisinin en önemli avantajı komşu dişlere zarar vermemesidir. İmplant diş kökü görevi göreceği için tıpkı doğal dişleriniz gibi rahatlıkla yemek yiyebilir ve gülebilirsiniz. İmplant tedavisi 18 yaşını doldurmuş ve yüz gelişimini tamamlamış herkese uygulanabilir. Tedaviden önce çekilen röntgen ile implantın yüz yapısına uygun olup olmadığı öğrenilir. Kemik erimesi rahatsızlığı olanlar uygun tedaviyi aldıktan sonra implant yaptırabilirler. İmplant tedavisi hastaya verilen hafif bir sedasyon ile yapılır. İmplanttan önce hastaya detaylı muayene ve röntgen yapılır. Daha sonra çene kemiklerinin ve sağlam diğer dişlerin ölçüsü alınır. İmplant takıldıktan sonra 6 ay iyileşme süreci vardır.

3)Endodonti(Kanal Tedavisi)

Endodonti (Kanal tedavisi) ileri düzeyde çürüyen ve enfekte olan dişi kurtarmak için uygulanan tedavi yöntemidir. Kanal tedavisi yapılırken, sinir ve sinir özü (pulpa) alınır, dişin iç kısmı temizlenir ve doldurulur. Erken başlanılan kanal tedavisi diş kaybını önler ve dişi kurtarır. Ağrıyan diş uzun süre ihmal edilirse hem komşu dişlere zarar verilir hem de diş kaybedilir. Eski dönemlerde dişte enfeksiyon ve ağrı görüldüğünde diş kurtarılamaz hale gelir ve çekilirdi. Günümüzde teknolojinin de gelişmesi ile dişin sinir özü temizlenerek tekrar doldurulmasına imkan sağlamaktadır. Pulpa ve sinirler alınmış olsa da dş temel işlevini yerine getirmeye devam eder. Çünkü diş etlerinden ayrılıp son şeklini alan diş sinirleri hayati bir önem taşımaz. Diş sinirlerinin tek görevi sıcak soğuk hissini hissetmektir. Kanal tedavi işlemi dişin durumuna bağlı olarak tek seansta yada 2 seansta gerçekleşir. Dişte yoğun bir enfeksiyon varsa tedavi 3 seansta tamamlanır.

4)Estetik Diş Hekimliği

Diş hekimliği uygulamaları günümüzde oldukça gelişmiştir. Bir çok diş hekimliği branşları bir araya gelerek yapılan estetik diş hekimi uygulamalarındaki amaç kişinin gülüşünün daha güzel hale getirmek ve diş problemlerini çözmektir. Mesela sarı renk dişlerin beyazlatılması estetik diş hekimliğinin uygulamış olduğu tedaviler arasındadır. Daha İleri durumlarda gülüş tasarımı tedavisi yer alıyor. Bu tedavi yöntemi ile orantısız, kırık, çatlak gibi diş sorunları düzeltilerek daha estetik hale getiriliyor. Veya hastanın daha uzun dişlere sahip olmak gibi farklı istekleri olabilir. Bu gibi durumlarda hekim hastaya mumdan dişler hazırlar ve ağız içerisine yerleştirerek denemeler yapar. Dişlerde aralık olduğu durumda lamine diş kullanılmaktadır. Aynı zamanda dişlerin olması gerektiğinden kısa ve çarpışık olduğu durumlarda lamine kullanılır.

5)Dijital Diş Hekimliği

Günümüzün imkanları sayesinde geliştirilen dijital diş hekimliği, klasik yöntemlerle yapılan diş tedavi işlemlerinin CAD/CAM olarak adlandırılan akıllı bir ağız tarayıcısı ve bilgisayar yardımı ile yapılmasıdır. CAD-CAM cihazı sayesinde hastalara ayrılan 1-2 saat gibi bir sürede ağrısız bir şekilde estetik tedaviler yapılabilir.

6)Ağız ve Çene Cerrahisi

Ağız ve çene cerrahisi, her yaş grubundan bireylerin, ağız içi tüm yumuşak dokuların (dil, yanak, dudak, tükürük bezleri), dişlerin, çenelerin ve çene ekleminin her türlü rahatsızlıklarının teşhis ve tedavisi ile ilgilenen diş hekimliği ana bilim dalıdır. Ağız ve çene cerrahisinde yapılacak işlemlerin çeşidine ve hastanın durumuna göre lokal anestezi, bilinçli sedasyon ve genel anestezi altında yapılır.

Ağız ve çene cerrahisi ile Uygulanan tedavi hizmetleri;

• Gömülü dişlerin çıkarılması,
• Çene kist ve tümörlerin alınması,
• Çene eklemi hastalıkları tedavileri,
• Çene kırıklarının konservatif ve cerrahi tedavileri,
• Dişlerin normal ve cerrahi çekimleri,
• Ağız bölgesindeki yumuşak doku hastalıklarının tedavisi,
• Dental implant uygulamaları,
• Dudak ve damak yarıklarının tedavisi,
• Sert doku ve yumuşak doku eksikliklerinin cerrahi yöntemlerle düzeltilmesi,
• Tükürük bezi hastalıklarının tedavileri,
• Çene ve yüz bölgesinde gelişen enfeksiyon tedavileri

7)İnvisalign

İnvisalign tedavisi, yüksek teknoloji ile dişleri düzeltmek için kişiye özel tasarlanan şeffaf plaklardan oluşan ortodontik tedavi yöntemidir. İnvisalign (şeffaf plak) tedavisinin en önemli özelliği dışarıdan belli olmadan oldukça estetik bir şekilde kullanılmasıdır. İnvisalign tedavisini çoğunlukla tel taktırmak istemeyen hastalar kullansa da gençlerin ve çocukların da kullandığı bir tedavi çeşididir. Çarpışık diş problemi olan hastaların hekim tarafından kontrolü yapıldıktan sonra kayıtlarınız bilgisayar ortamına gönderilir ve el değmeden size özel hazırlanır. İnvisalign tedavisinde ağrı oluşmaz fakat ilk bir hafta dişlerin alışma süreci olduğundan baskı ve hassasiyet hissedilebilir.

8)Dolgu Teknolojisi

Dolgu teknolojisi, çeşitli nedenlerden dolayı çürümüş, kırılmış ve oyulmuş dişlerin yeniden dönüştürülmesi için uygulanan tedavidir. Dolgu uygulaması, çürüyen kısımlar temizlenerek içine dolgu maddeleri yerleştirilerek yeniden şekillendirilerek yapılır. Düzenli ağız içi muayenesinde erken dönemde diş çürüklerinin tespiti yapılabilir. Diş dolgusunun amacı zarar görmüş dişlerin doğal şeklinin yeniden kazandırılmasını sağlamaktır. Dolguya ihtiyacımızın olduğunu muayene esnasında ve röntgen ile doktor karar vermektedir. Dolgu çeşitleri; analgam dolgu, kompozit dolgu, altın dolgu, altın dolgu ve iyonomer dolgudur.

Analgam dolgu: Genellikle arka dişlerin tedavisinde kullanılan bu dolgu çeşidinin içeriğinde gümüş, çinko ve bakır karışımı bulunmaktadır. Diğer dolgu çeşitlerine göre daha sağlamdır. Koyu renkli olduğu için diş ile renk farkı yaratır bu durum analgam dolguların dezavantajıdır.

Kompozit dolgu: Daha çok gülümserken ve konuşurken görünen ön dişlere uygulanır. Kompozit dolgu çok ince cam parçacıkları ve plastik karışımından oluşur. Ayrı bir yerde hazırlanıp diş üzerine yerleştirilerek uygulanır. Kompozit dolgu hazırlanmadan önce kamera yardımı ile ölçü alınır. Kompozit dolgunun en büyük avantajı doğala en yakın rengi vermesidir. Diş ile bütünleşir ve oldukça sağlamdır.

Altın dolgu: Diğer dolgu malzemelerine altın ilave edilerek yapılan dolgu çeşididir. 7 yıldan daha uzun süre dayanabilir. Diğer dolgu çeşitlerine göre daha maliyetlidir.

Cam iyonomer: İçerisinde akrilik ve cam maddesini barındıran bu dolgu çeşidi genellikle ön dişlerde kullanılır ve dayanıklılık süresi 5 yıl kadardır. Diş ile uyumlu bir yapıya sahiptir ve diş çürümelerini engeller.

Cam karbomerler: Nano ve partiküllerin karışımından elde edilen bir dolgu çeşididir. Cam karbomerler, dişin kendi kendini tamir etme özelliğine sahip olmasını sağlar. Diğer dolgulara göre renk açısından avantajlı değildir.

Porselen dolgu: Dişin uç kısmındaki yerlere rötuş ve dokunuşların yapıldığı dolgu çeşididir. Altın, kompozit veya seramik malzemeler ile elde edilebilinir. Kullanım süreleri kişinin ağız bakımına ve kullanılan malzemeye göre farklılık gösterir. Porselen dolgunun amacı dişin yeniden onarılmasını sağlamaktır.

10)Diş Protezi

Çeşitli nedenlerden dolayı diş, diş eti ve çevresinin hasar görerek kaybedilmesi ile hastaya kaybolan diş fonksiyonlarını yeniden kazandırmak için kişiye özel diş protezi hazırlanır. Diş protezi sayesinde kişi rahatlıkla çiğneme yapabilir. Kişinin konuşmasını da düzelten diş protezi aynı zamanda hastaya estetik bir görünüm de kazandırır. Kişinin ağız yapısına göre hazırlanan diş protezleri, ağız içerisine sabitlenen yada kolayca takıp çıkarılabilen bir yapıya sahiptir. Hastanın ilk etapta protez dişlere alışmak biraz zaman alabilir.

Kişinin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan diş protezlerinin ağıza uyum sağlaması, doğal görünmesi ve kolay kullanıma uygun olması önemlidir. Diş protezi tüm dişlere uygulanacağı gibi kaybedilen bir iki diş yerine de uygulanabilir.. Burada önemli olan diğer sağlam dişlere zarar gelmemesini sağlamaktır. Diş protezleri kişinin diş rengine uygun üretilir. Diş protezi sayesinde geri kazanılan çiğneme fonksiyonu sayesinde kişinin yaşam kalitesi artar. Diş protezlerinin yiyecek artığı, plak ve tartar oluşumu ile ağızda problemlere yol açmaması için günlük olarak temizlenmesi gerekir.

11)Pedodonti

Latince “çocuk dişleri” anlamına gelen pedodonti, 0-12 yaş çocukların süt ve daimi dişlerin korunması ile ilgilenen diş hekimliği ana bilim dalıdır. Süt dişleri doğumdan sonraki 6. ayda çıkmaya başlar ve 3 yaşına kadar tamamlanır. 10 üstte ve 10 alt çene de olmak üzere toplamda 20 adet süt dişi çıkar. Süt dişleri normal dişlere göre anatomik farklılıklar gösterdiği için kırılıp çürümeye müsait bir yapıya sahiptir. Süt dişlerinin görevi, konuşmayı, beslenmeyi sağlamak ve arkadan gelecek dişler için yer tutmaktır.

Pedodontist, çocukların ağız ve diş sağlığını bebeklik dönemlerinden itibaren takip eden çocuk diş hekimidir. Pedodontist çocuğun diş çürüklerini ve risk durumunu tespit ederek durumuna özgü koruyucu tedaviler uygular. Çocuğun ağız ve diş bakımı konusunda hem çocuğu hem de aileyi bilgilendirir. Çocuğun beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesine yardımcı olur. Önleyici ortodontik tedaviler yapar.